Ne kadar çok film ve kitap var; Naziler ve zulmettikleri hakkında. Gerçi nasıl olmasın ki… İnsanlık tarihinin en acı ve en karanlık zamanları…
Böyle bir dönemde yaşamayı hayal bile edemezken o günlerde bir çocuk olduğunuzu düşünebiliyor musunuz? Düşüncesi bile eminimki acı veriyordu ruhunuza…
Hiçbir kötülüğe şahit olmamaları gerekirken en yıprananlar maalesef her zaman çocuklar oluyor. Ama onlar masumluklarıyla bize yine ağır dersler veriyorlar… Böyle bir kitap ve film Çizgili Pijamalı Çocuk. Küçücük bedenlerine kocaman bir sevgi sığdıran çocukların büyüklerin kurduğu bir düzende küçük mutluluklarla yetindikleri, oldukça etkili bir hikaye okuyor ve izliyorsunuz. Hem de çocukların gözünden…
Çocukların sınıf farkı bilmeksizin, dil, din, ırk ayrımı yapmaksızın mutlu oluşlarına inat, büyüklerin de aynı derecede zorunlu bir farklılaşma bulmalarına şahit oluyorsunuz. Her dönem olduğu gibi… Her dönem fillerin tepişirken çimenler ezilmesini gördüğümüz gibi…
Kitap kategori olarak çocuk kitabı gibi görünse de ben çocuklara okutulmaması taraftarıyım açıkçası… Büyükleri bile okurken bu kadar etkileyen bir olaya onların katlanabileceğini çok düşünmüyorum ama az biraz bu konu hakkında fikri olan herkesin mutlaka okumasını tavsiye ediyorum. Filmi de oldukça etkileyici… Güzel bir uyarlama olmuş. Aslında film biraz durağan ama altın vuruş sonunda tabii ki. İzlemenizi öneririm.
Hem kitapta hem de filmde Nazi asker çocuğu Bruno’ya ve Yahudi esir Shmuel’e boğazınızda bir yumru, gözünüzde yaşla veda etmek zorunda kalacaksınız.
Çocukların çocuk gibi yaşayabileceği bir dünya yaratmak ve onların eşsiz kalplerinden ilham almak dileğiyle…